.
.
.
Şu olan biten var ya, boş ver ona.
Taş yağsın isterse, çok sürmez.
Dakka şaşma dakka, yaşamaya bak.
Ne geçmişi düşün, ne gelecekten kork!...
- Bu rubaiyi de o günden sonra mı yazdın abi?
- o günlerde sadece yazmak rahatlatırdı beni gorcısım.
- buz?
- bi tane kafi
- dile ne biçim de hakimsin öyle abi. kendini ifade etmene şekline hayranım.
- bu dilin dili olsa da konuşsa..
(dudağının sağ uç kısmındaki seğirme bir gülümseme miydi?)
- sandığın kadar hakim değilim dile ama. ya da bir dile ne kadar hakim olunur ki?
- aylardır kimseyi yalamadım abi. sence ben dilime hakim miyim?
- amın tadını tarif edebilir misin bana gorcıs? peki kokusunu? ya da hukuk fakültesinden mezun olan herkes hakim mi olur?
- nası göründüğünü bile hatırlamıyorum ki be abi.
- sorun lisanlarda gorcısım. sınırlayıcı olan onlar. duyularımızı bile doğru dürüst ifade etmekten acizken duygularımızı nası anlatabiliriz.
- kelimelerle ilgili bu kadar yanlış olan ne peki?
- birincisi fazlasıyla soyut olmaları.
- peki ikincisi ne abi?
- fazlasıyla somut.
27 Haziran 2011 Pazartesi
25 Haziran 2011 Cumartesi
24 Haziran 2011 Cuma
1tl lik okuma lambası
ışığı kapatmak için yataktan çıktıktan sonra uykumun kaçması.
uykum gelsın diye tekrar kıtap okumaya karar vererek paradoxa girdim.
x mi ks mi sorunsalıyla boğuşurken içeri seks girdi usulca. pikenin altına girdi. pike çekmek yasak dedi dinlemedim. zira bi cümlede "usulca" geçiyorsa dönüşü olmayan bi noktaya gelmişsindir. sevişirken kulağına ismini fısıldadım USULCA. bastı tokatı çıktı odadan.
hayat bi acayip be pms.
haxız mıyım?
uykum gelsın diye tekrar kıtap okumaya karar vererek paradoxa girdim.
x mi ks mi sorunsalıyla boğuşurken içeri seks girdi usulca. pikenin altına girdi. pike çekmek yasak dedi dinlemedim. zira bi cümlede "usulca" geçiyorsa dönüşü olmayan bi noktaya gelmişsindir. sevişirken kulağına ismini fısıldadım USULCA. bastı tokatı çıktı odadan.
hayat bi acayip be pms.
haxız mıyım?
20 Haziran 2011 Pazartesi
18 Haziran 2011 Cumartesi
17 Haziran 2011 Cuma
16 Haziran 2011 Perşembe
13 Haziran 2011 Pazartesi
iletişmek
-hepimiz bütünün parçalarıyız dedi
gerek bilgi birikimim gerek hissettiğim açlık sonucu zihnimde olusan tek bütün yarısını yemiş olduğum tavuğun eksik kalan kısmıyla oluşturduğu konsorsiyumdu.tavuk olduğumu sanmıyordum ama yine de vucuduma göz gezdirdim, normal 5 parmak ve 0 tüy tavuk olsam tüylerim olurdu.
-'aslında herhangi bir seye ait olduğum konusunda çekincelerim var.' şeklinde ki öge sıralamasını yaparak tavuk olmama ihtimalim üstünde durmak ve emin olana kadar zaman kazanma niyetindeydim
-bunu hissetmiyor olabilirsin,kabullenmiyor da olabilirsin ama gerçek bu..
gerek cümlenin dil bilgisi açısından üstünlüğü gerekse tonlama ve vurgulardaki kadınlara has dudak hareketleri beni çaresiz bırakmıştı bu saatten sonra ne kadar tavuk değilim diye haykırsamda, ya tavuk gibi hissetmiyor ya da tavuk olduğumu kabullenmiyor olacaktım ve bu haykırışların dış dünyaya yansıması glu glu ve ya bili bili olacaktı.(bir tavuk olarak bile hangi sesleri çıkartmam gerektiğinden tam emin değildim)
'bütünde meydana gelebilecek en küçük bir değişiklik bütün yapıyı etkiler; daha iyi bir yaşama giden yolda adımlarımızı, bu bütünü göz önünde bulundurarak atmalıyız'
tipik bir kız konuşmasıyla karşı karşıyaydım, kesinlikle haklı olduğu bir konu vardı emindim ama bunun hangi konu hakkında olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. yine de odanın içinde attığım her adımda gerekli özeni gösterdim.
hem bütün ve ben onun parçası olduğuma göre konuyu daha iyi irdelersem hangi parcadan butune dahil olduğumu anlayabilirdim.tabaga donup tekrar tekrar inceledim...
memeli bir canlının ısrarı karşısında direnç göstermenin ortamdaki seks katsayısında sebep olacağı düşüşün farkında bir -hımmm yaptım. ya sevişebilen bir tavuk olacaktım ya da ne olduğunu bilen bir erkek gibi davranacaktım
ne fark ederdi sanki ikisinde de sonuc aynıydı dolgun zenci dudaklarına yapıştım
kulağına
sen benim hayatıma giren 3. siyahi dişisin dedim.
(ilk ikisinin esmeray ve köydeki karakaçan olduğunu gizleyip)
gerek bilgi birikimim gerek hissettiğim açlık sonucu zihnimde olusan tek bütün yarısını yemiş olduğum tavuğun eksik kalan kısmıyla oluşturduğu konsorsiyumdu.tavuk olduğumu sanmıyordum ama yine de vucuduma göz gezdirdim, normal 5 parmak ve 0 tüy tavuk olsam tüylerim olurdu.
-'aslında herhangi bir seye ait olduğum konusunda çekincelerim var.' şeklinde ki öge sıralamasını yaparak tavuk olmama ihtimalim üstünde durmak ve emin olana kadar zaman kazanma niyetindeydim
-bunu hissetmiyor olabilirsin,kabullenmiyor da olabilirsin ama gerçek bu..
gerek cümlenin dil bilgisi açısından üstünlüğü gerekse tonlama ve vurgulardaki kadınlara has dudak hareketleri beni çaresiz bırakmıştı bu saatten sonra ne kadar tavuk değilim diye haykırsamda, ya tavuk gibi hissetmiyor ya da tavuk olduğumu kabullenmiyor olacaktım ve bu haykırışların dış dünyaya yansıması glu glu ve ya bili bili olacaktı.(bir tavuk olarak bile hangi sesleri çıkartmam gerektiğinden tam emin değildim)
'bütünde meydana gelebilecek en küçük bir değişiklik bütün yapıyı etkiler; daha iyi bir yaşama giden yolda adımlarımızı, bu bütünü göz önünde bulundurarak atmalıyız'
tipik bir kız konuşmasıyla karşı karşıyaydım, kesinlikle haklı olduğu bir konu vardı emindim ama bunun hangi konu hakkında olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu. yine de odanın içinde attığım her adımda gerekli özeni gösterdim.
hem bütün ve ben onun parçası olduğuma göre konuyu daha iyi irdelersem hangi parcadan butune dahil olduğumu anlayabilirdim.tabaga donup tekrar tekrar inceledim...
memeli bir canlının ısrarı karşısında direnç göstermenin ortamdaki seks katsayısında sebep olacağı düşüşün farkında bir -hımmm yaptım. ya sevişebilen bir tavuk olacaktım ya da ne olduğunu bilen bir erkek gibi davranacaktım
ne fark ederdi sanki ikisinde de sonuc aynıydı dolgun zenci dudaklarına yapıştım
kulağına
sen benim hayatıma giren 3. siyahi dişisin dedim.
(ilk ikisinin esmeray ve köydeki karakaçan olduğunu gizleyip)
12 Haziran 2011 Pazar
acaip-1
yengec cok acaip hayvan,
misal;
ne kadar istese de sikinin doğrultusuna gidemez
sik cok acaip bir organ misal
karıslıklı sıvı alış verişini sağlamak dışında boyut değiştirir ki
göz bebeği dışında bunu yapabilen tek uvuzdur sanırsam
otonom calısır ki yalan soyleyemez
kim olduğu ne olduğu onemli değil
bazen kaldırmak istersin kalmaz bazen inmeyi bilmez
her gordüğümde seni
bu yüzden belki
göz bebeklerimin ereksiyonu
misal;
ne kadar istese de sikinin doğrultusuna gidemez
sik cok acaip bir organ misal
karıslıklı sıvı alış verişini sağlamak dışında boyut değiştirir ki
göz bebeği dışında bunu yapabilen tek uvuzdur sanırsam
otonom calısır ki yalan soyleyemez
kim olduğu ne olduğu onemli değil
bazen kaldırmak istersin kalmaz bazen inmeyi bilmez
her gordüğümde seni
bu yüzden belki
göz bebeklerimin ereksiyonu
9 Haziran 2011 Perşembe
BLOGUN ESKİ HALİNE GELMESİ İÇİN YAPILACAK İŞLER #1
Şu bloga bi' şekil verip o eski şaşalı günlerine dönmesi için bir takım aksiyonlar alınmasının gerektiğine karar verdim.
İlk aksiyonumuz şu olacaktır.
- hmm.. ilk aksiyonumuz... YA NEYSE SONRA BAKARIZ.
sdjjfsdklfj
İlk aksiyonumuz şu olacaktır.
- hmm.. ilk aksiyonumuz... YA NEYSE SONRA BAKARIZ.
sdjjfsdklfj
7 Haziran 2011 Salı
nerde o eski otuz1ler
şimdiki gençler ne kadar şanslı olduklarının farkında değiller. herşeyi kolay elde ettikleri için hiç bir şeyin kıymetini bilmiyorlar. sıcacık evlerinde, kucaklarında laptopları rahat rahat otuzbirlerini çekiyorlar. bizim zamanımızda bir çift meme görmek için monitör karşında yarım saat beklerdik, 3 dakikalık video indircez diye 1.5 saat beklerdik ama otuzbirimize gereken saygıyı gösterir, en güzel kıyafetlerimizi giyer öyle çekerdik. ama şimdiki gençler öyle mi?
demem o ki bizim zamanımızda buralar hep dutluktu...
demem o ki bizim zamanımızda buralar hep dutluktu...
5 Haziran 2011 Pazar
4 Haziran 2011 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)