29 Nisan 2010 Perşembe

meme hakkında bir takım kitaplar


Memenin sahibi kimdir? Yaşamı anne sütü ya da onun yerini alabilecek etkin bir başka besine bağlı olan, emzirme dönemi çocuğuna mı aittir? Onu okşayan kadın ya da erkeğe mi? Kadın vücudunu tasvir eden sanatçıya ya da pazarın yeni bir stil için süregelen talebine göre küçük ya da büyük göğsü seçen moda tasarımcısına mı? Henüz buluğa ermiş genç kızlar için “alıştırma sutyeni”, olgun kadınlar için “destek sutyeni” ve daha dikkat çekici dekolte bir görüntü elde etmek isteyen bayanlar için “Wonderbra” (harika sutyen) üreten giyim endüstrisine mi? Göğüslerin iffetle kapatılması konusunda ısrarcı olan din ve ahlak yargıçlarına mı? “Üstsüz” bir kadının tutuklanmasına karar verebilecek olan yasa koyucuya mı? Memenin hangi sıklıkta mamogramının çekilmesi gerektiğine ve ne zaman biyopsi yapılacağı ya da göğsün alınacağına karar veren doktora mı? Salt kozmetik nedenlerden dolayı kadın göğsünü yeniden şekillendiren estetik doktoruna mı? Bazı kadınların göğüslerini -sıklıkla da tüm kadınlar için küçültücü ve rencide edici ortamlarda- teşhir etme hakkını satın alan pornografi yayıncısına mı? Yoksa kendi vücudunun bir parçası olduğu kadına mı aittir? Bu sorular, tarih boyunca erkekler ve kurumlar tarafından biçimlendirilen ve kadın göğsünü kendilerine mal eden çeşitli girişimlerin bir kısmını ortaya çıkarır. Kadın vücudunun ayırt edici bir parçası olarak meme, yazılı tarihin başlangıcından bu yana “iyi” ve “kötü” kavramlarının her ikisiyle birlikte kodlanmıştır. Havva Anamız, insan ırkının iffetli annesi, aynı zamanda baştan çıkarıcı kadının ilk örneğiydi. Yahudiler ve Hıristiyanlar, iftiharla onun kendi atalarını emzirdiğini öne sürer, ama aynı zamanda cennetin elmasını Havva’nın elmayı andıran göğüsleriyle ilişkilendirir. Sanat alanındaki sayısız çalışmayla görünür kılınan bir ilişkidir bu.


Hakim olgu “iyi” meme olduğunda, vurgu onun bebekleri ya da alegorik olarak, tüm bir dini ya da siyasal toplumu besleme gücü üzerinedir. Bu, beş binyıl önce birçok Batı ve Yakındoğu uygarlıklarında, dişi idollere tapınıldığı dönemlerde de geçerliydi. Yine bu olgu İtalyan resimlerindeki beş yüzyıl öncesinin emziren Meryem Ana’sının ve iki yüzyıl öncesi yeni Fransız Cumhuriyeti’nin çıplak memeli, eşitlik ve özgürlük tasvirlerindeki yaklaşımıdır.

“Kötü” memenin hakim olduğu durumlarda o, baştan çıkarıcılık ve hatta saldırganlığın temsilcisidir. Bu sadece Yaratılış’ta değil, Kitab-ı Mukaddes’de Kudüs ve Samiriye kentlerini günahkâr memelere sahip, şehvet düşkünü fahişeler olarak tasvir eden Musevi peygamberi Hezekiel’in bakış açısında da geçerli olan yaklaşımdır. Ve yine bu yaklaşımın yarattığı “kötü-memeli” kadınlar arasında en unutulmaz örneği Lady Macbeth’in oluşturduğu Shakespeare için de geçerlidir. “Kötü” meme ifadesini çağdaş sinema, televizyon, reklam dünyası ve pornografide de örneklendiği gibi genellikle seks ve şiddet birlikteliğinde bulur. Memeye ya da benzeri herhangi bir objeye dair yaratılan simgelerin çoğunun geleneksel olarak erkek bakış açısını yansıttığını söylemeye gerek dahi yoktur.

12 yorum:

henkmudi dedi ki...

hacı sonuna kadar büyük beklentiyle okudum ama komik değil lan bu!

sikiym dakikaları boşa harcadık!

Adsız dedi ki...

Bu ay okudugum en harika yaziydi bayildim hemen worde copy paste yaptim saklicam

Adsız dedi ki...

vay anasını arkadaş ya,
meme hakkında, kendi vücudunda bulunmasına rağmen bu denli yorum yapacak hatta buna da tenezzül edecek bir kadın bulamazsın.

madem bu kadar isteklisiniz bari sizin olsun =P

kukusu dedi ki...

endişe yok hepsi bizim

kafasındaki kuku dedi ki...

kukusu benim

Sümbüllü dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Sümbüllü dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Sümbüllü dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Sümbüllü dedi ki...

ahah, sabah sabah beyn cimnastiii yapıp yorum silindi krililiği oluşturdum slaadlşlkşalşlfşk.

şöyle oldu;
_____________________
çoh yararlı bi çalışma. şukela.

fakat üzülerek ansiklopedik bilgi gireceğim, beni affedin :(

"... ama aynı zamanda cennetin elmasını Havva’nın elmayı andıran göğüsleriyle ilişkilendirir."

Bi bölümü, cennetin elmasını/meyvesini (genel kanıya göre elma ama elma olmayabilir de diye düşünen de yok değil)tatma olayını, sevişmeleri ile ilişkilendirir.

(bi düşünmek)

gerçi şimdi bi daha düşündüm de Adem, Havva'nın elmaları ısırdıysa sanıyorum aynı kapıya çıkıyor slkfjsalkjfslajf...

(bi daha bi düşünmek)

ama her durumda, bittakım cinsel aktiviteler yüzünden cennetten atıldılarsa, bu hikayeden ne sonuç çıkarmam gerektiğini anlamıyorum, sevişmeyelim mi yani şimdi, nedir?

( böyle demek istemiş olamaz Tanrı diye bi daha toptan düşünmek ve hatta bittakım komplo teorileri yazmak vs vs vs slfdgksldg)

ya da vazgeçtim, basitçe, Tanrı sana bişeyi yapma dediyse yapmicaksın -yenen elmaların cinselliğe bağlanmaması durumunda- diye yorumlamanın (ders almanın ya da almış gibi davranmanın) çok daha sağlıklı olacağını düşündüm şimdi sevgili pipi ve kukuların selameti için, evek.

salkdjlaklslljdak

TrexxxXx dedi ki...

ÖZET GEÇİN LAN PİÇLER

kısaca anlatmak gerekirse dedi ki...

metrobüste kızın memesi koluma dokundu

hem de 2 tane dedim özür dile bak
diledi tatlıya bağladık
bu konu ustune düşünceler falan işte

TrexxxXx dedi ki...

jsdlkfjlskdjf tşk. :D