28 Ağustos 2009 Cuma

zaman çarkı...

...döner. çağlar gelip geçer ve geride efsaneleşen hatıralar bırakır. efsaneler söylence olur ve onu doğuran çağ yeniden geldiğinde söylence bile unutulmuş olur. böyle bir çağda, kimilerinin 3. çağ dedikleri bir zamanda maraş ovasından bir rüzgar esti. rüzgar başlangıç değildi. zira zaman çarkının seferinde başlangıç ve sonlar yoktur. ama bu bir başlangıçtı.

zaman çarkı serisinin kitapları bu şekilde başlar. ingilizce metinde giriş herzaman aynı kelimelerle yapılır fakat biz türkçe okuduğumuzdan ithakide ki eleman nasıl çevirirse öyle okuyoruz. şans eseri belki okuyosa ona burdan bir çift lafım var: arkadaşım! düzgün çevir şunu. terimleri süper oturttun ama giriş her seferinde değişmesin. akıllı ol olm!

devam edelim. zaman çarkı ne hocu diyenler olmuş olabilir aranızda. fresh diyorum onlara ferah olun. anlatıcam. zaman çarkı fantastik kurgu sınıfına giren oldukça uzun soluklu benim gözümde efsane seviyesine yükselmiş henüz tamamlanamamış bir roman serisi.

şimdi aslında konuyu anlatıcam ama özet geçeyim dersem çok genel olucak ayrıntıya gireyim diyince de çok açılıcak. şöyleki: zaman çarkı iyi ile kötünün mücadelesini anlatır. aha genel sana. bütün fantastik romanlarda aynı zımbırtı var zaten.

o zaman sike sike ayrıntıya giriyorum: şimdi gençlik ingilizcede ismi shai'tan olan rahatlıkla şeytan diye okuyabilicemiz bi varlık var. pek neşeli bi tip değil bu isminden de anlaşıldığı gibi. bunun amacı dünyayı ele geçirmek tabi kötü ne de olsa. bi de buna karşı durucak bi güce ihtiyaç var herşey dengeli olsun diye. o da bunun gibi bi varlık olucak diye düşünebilirsiniz ama göt olursunuz benden söylemesi. karşı güç bir adam. bildiğin adam. sen gibi ben gibi. ama ümitle alakası yok. adam dedim. ehuehuehu.

bu arada evrenden az bahsedicem. zaman çarkı dediğimiz zımbırtı 7 kollu bi çark. bunun her kolu bi çağ oluyo. yani çağlar birbirlerini takip ediyolar. her çağ daha önceki gelişleriyle temelde aynı özelliklere sahip oluyo tabi. devir daim söz konusu.

işte bu çağların birinde karanlık varlık dünyaya hamle ediyor ve ejder dediğimiz, onun karşısında durması beklenen eleman piyasaya çıkıyor. burda ejdere biraz yaklaşalım. ejder karanlık varlığa karşı durucak diyince nur yüzlü yağız b delikanlı gelmesin aklınıza. ejder ismini duyunca insanlar korkuya kapılıyor. zira son ejder(lews therin telamon(zaman çarkındaki isimlere hastayım olm ben süper isim bulmuş rahmetli) karanlık varlığı hapsederken tek gücün eril yarısını kirletmiş ve daha sonra da bütün sevdiklerini öldürmüş. bu sebepten lews therin soykurutan olarak da bilinir. bu arada bi de dünyayı kırma hadisesi var. tek güç kirlenip lews therin ve tayfası delirince çılgına bağlayıp dünyanın şeklini değiştiriyolar. kıtalar denizler dağlar yerinden oynuyo. bisürü insan ölüyo tabi.

tek güç ne ola ki: tek güç zaman çarkını döndürdüğü varsayılan sonsuz olduğu düşünülen bişi. ne olduğuyla ilgili kesin bi açıklama yapılmadı. bazı insanlar yönlendirebiliyo bunu. büyü dediğimiz hadise bu dünyada gücü yönlendirebilenler tarafından yapılıyo. tek güç iki parça bu arada. eril yarı tabiki erkeklerin yönlendirebildiği yarı ama ejder tarafından kirletildiği için bunu yönledirenler deliriyolar. deliliğin ne zaman geliceği belli değil ama yönlendiren herkes sonunda kayışı kopartıyo. dişi tarafı da kadınlar yönlendiriyo. o taraf temiz ama. bişi yok orda.

neyse işte zaman çarkı döndüğü ve ejderin kaderi az çok aynı olacağı için ejder olan sakata geliyo diyebiliriz aslında. ama banane ben oynamıcam deme şansı da yok ejderin. çünkü şeytan elinde sopayla bekliyo. iki ucu boklu değnek durumu yani. bizim kitapta da bu şans rand al'thor isimli(ki isme bak hastasıyız) bir koyun çobanına gülüyor.

bu arada asktir eleman kitabı anlattı demeyin çünkü hakkaten çok az şey anlattım. dünya ayrıntı dolu gençler. her ülkenin kendi adetleri kanunlar ekonomisi falan var ve ülkeler çeşit çeşit. karakterler zibil gibi ve hepsi olabildiği kadar gerçeğe yakın anlatılmış. misal harry potter gibi sevinmiyo bzim eleman ejder olduğu anlaşılınca. korkuyo kaçmaya çalışıyo inkar ediyo.

diğer karakterler de başlarına gelen olaylara gayet gerçekçi tepkiler veriyolar. okuyun anlarsınız ne dediğimi.

bu arada kitaptaki olay örgüsü de gayet ayrıntılı. hatta lost vari bir gizem dahi var diyebiliriz. teoriler falan dolaşıyo ortalıkta. ufak tefek ayrıntılar ilerde çok önemli olabiliyor ve hiç birşey unutulmuyor.

yannız şöyle de bişi var kitabın temposu özellikle serinin ortasında gayet düşüyor. okumak biraz zorlaşıyor hatta. ve bütün bu ayrıntılar insanın kafasını bulandırıyor ister istemez. zaten sırf bu yüzden bi sürü sitede incelemeler yapılıyo tahminler havalarda uçuşuyo.

bu arada kitabın yazarı 12. kitabı yazamadan öldü. bitiremedi adam lan seriyi. ama bi elemanla anlaşmışlar sonbaharda çıkıcak yeni kitap.

okuyun işte lan güzel kitap.

10 yorum:

mujd dedi ki...

nasıl lan adam bildiğin öldü mü yarı da bırakıp jflksdjfsld(gülebilmek) ne ekmeğini yemiş olum 12 kiap bi de arkasından rahmetli falan diyorsun

CraZy_boy_17 dedi ki...

aes sedai seda sayan'ı andırıyor sanki

CraZy_boy_17 dedi ki...

bi eleman vardı kurtlu falan bi şeyler hatırlıyorum ama tam çıkaramadım şimdi
kurtu mu vardı, kurtadam mıydı, ülkücü müydü...

müjde dedi ki...

tarkan olum o

türk pop müziğinin sıtarı dedi ki...

sikerler

henkmudi dedi ki...

ülkücüydü hacı o. kurtlarla falan konuşuyodu ocak a takılıyodu.
cafe açtı sonra yukarı sokağa.

arakhna dedi ki...

kimdi olm cidden unuttum
wulfgar gelio aklıma nedense ama wulfgarında kurtlarla bi alakası olmadıgını hatırlıyorum

henkmudi dedi ki...

perrin aybara elemanın adı. kurtlarla konuşuyo. gözler sarı falan.

CraZy_boy_17 dedi ki...

he ya aybaram
eyw hocu

henkmudi dedi ki...

reca ederim hocu. okuma hevesindeki gençlere yardımcı olmak bizim vazifemiz aq.