var böyle bişey! hakkaten bak.
şöyle anlatayım:
geçenlerde bir baktım güneşli güzel bir hava. dedim ki madem dışarı çıkayım hem hava almış olurum hemde 2 karı kız görrüm keyfim yerine gelir. hemen kaptım ceketimi şapkamı doldurdum pipomu attım kendimi sokağa.
fakat epey bir mesafe yürümüş olmama rağmen sokakta gördüğüm 3 bayandan 2 si başörtülü (kimi yörelerde sıkma baş olarak bilinir) diğeri de evladım olsa öpmeye yanaşmayacağım kimselerdi. bu işte bir gariplik vardı! yıllar yılı burada yaşarım kadıköy ün böyle olduğunu bir defa görmüş değilim! fakat beni bilen bilir vazgeçmek nedir bilmem. yılmadım devam ettim. sonunda ayaklarım beni haldun taner(haldun dormen?) in önüne getirdi. uzaktan kuru kalabalık gibi gördüğüm hepsi saptır diye dikkate almadığım topluluk %83 oranında kızlardan oluşuyordu!
hemde hepsi taş gibi, "oluruem" tabir edilen bayanlardı.
eh dedim it gibi sokaklarda sürteceğime bari gideyim oyunu izleyeyim(evet tiyatroda oyun izleniyo. nasıl sinemaya gittiğimizde sinema izledim diyemiyosak tiyatroda da tiyatro izledim demiyoruz. oyun diyoruz. hem entel bi hava katıyo hemde işten çakıyomuşuz gibi oluyo)
sonraki günlerde bunu aziz dostum bekir beye anlattığımda klasik tepkisi olan "haydiii!" den sonra "sen şimdi tiyatroya mı gittin?" diye sordu. "haydiii" biraz yersiz kaçsa da yüzüne vurmadım ve viskimden bir yudum alarak cevapladım:
"gittim tabi yarraam!..."
3 yorum:
oyun neydi
kaçın %83 ü
yaşlı kadının ziyareti hocu. hakkaten gitiim diyorum lan yerinde inceledim durumu.
100 ün 83 aq. bu nasil soru?!
hahaha iyi demişsin
Yorum Gönder